29 Ağustos 2011 Pazartesi

Feminizm acil ihtiyaçtır

Öncelikle bu eğitimin de acil bir ihtiyaç olduğunu sezen, Türkiye’nin farklı bölgelerinden gelen 22 kadın katılımcıyı bir araya getiren, her birinden ayrı şeyler öğrendiğimiz, farklı tecrübeleri paylaştığımız eğitmenlerle bizleri buluşturan kişilere sevgiler olsun en içten.


Kadınlarla Toplumsal Cinsiyet Eğitimi kendimi, bildiklerimi, inandıklarımı yeniden sorgulamama sebep olduğu için de apayrı bir yere sahiptir artık benim için. Ataerkil dünya bize feminizmin anlamsız, gereksiz olduğunu haykıra dursun bizler her yerde toplumsal cinsiyet eşitsizliğini dert eden kadın erkek arkadaşlarımızla bu yapıyı nasıl değiştiririzi konuşmaya başladık bile. Bu mücadeleyi evde, işyerimizde, okulumuzda var olduğumuz her yerde vermemiz gerektiğini ‘eğitim içinde’ yaşayarak keşfetmiş olmak ta unutulmaz… Ayrıca iktidarı, gücü değil de daha adil ve barış dolu dünyayı hedefleyen Feminist politikayı sürdürmekle Toplum Gönülleri çatısı altında daha sağlıklı birliktelikler, eylemler yürüteceğimizi düşünmek çok güzel, umut verici… Feminizm herkes içindir en çok ta biz gençler içindir… 

28 Ağustos 2011 Pazar

Kadına Şiddet Uygulayan Erkek Değildir..

Kadına karşı uygulanan şiddete dikkat çekmek adına çok sayıda videolar yayınlanıyor.  Son günlerde televizyonlarda gösterilenlerden bir tanesi ise aşağıdaki video. "KADINA ŞİDDET UYGULAYAN ERKEK DEĞİLDİR!"

27 Ağustos 2011 Cumartesi

Kadınlar eve hapsediliyor !

Toplum kadını eve hapsediyor, geceleri sokağa çıkma hakkını elinden alıyor. Çünkü sokaklar güvensiz, çünkü tehlikeli, çünkü kadınsın, çünkü davetkarsın(!), çünkü baban aslında sana güveniyor ama etrafındakilere güvenmiyor, çünkü komşunun kızı bilmem nereden gelirken bilmem kim takılıvermiş de peşine bilmem ne gelivermiş başına, çünkü insanlar çiğ süt emmiş, kanı bozuklarla doluymuş, sen yolunda gitsen de rahat bırakmazlarmış, eteğinin boyu uygun değilmiş, sonra elalem ne dermiş, adımızı mı çıkaracaksın hem?

Ne olacak bu kadınların geceleri hapsedilmesi? Bizi erkeklerden(sokaktaki adam) koruyan diğer erkeklerden(baba, abi, koca) ne zaman kurtulacağız? Hem madem sorun bizde değil de onlarda, o halde kapatılması gereken de onlar değil mi? Tehlike yaratan insanlar özgürken neden hapsedilen, yasaklarla karşılaşan hep kadınlar oluyor?


19 Ağustos 2011 Cuma

Jeanne d’Arc

İngilizleri kendi ülkem Fransa’dan atmak için yanıp tutuşan 19 yaşında bir köylüydüm. Charles ( o taş kafa ) tahtı bana ,gerçek sahibine vermeliydi.Çünkü ben duyuyordum,biliyordum…
Kabul dedi Tanrım ne kadar da safım…
Bir erkek olmak zorundaydım bilmediğim savaşlarda yer alabilmek için.Bir şövalye kıyafetim vardı artık ve kısa saçlarım.Orlean ,benim sayemde bakireydi artık ve Charles tahttaydı sadece 2 gün sonra…
Yüzyıllar geçmiş hala erkekler o gün benden korktukları gibi kararlı kadınlardan korkuyorlardı.Engel oldular başarıma ! Kendi paraları , mülkleri için ülkeyi sattılar..
Yalnızdım ve göbekli Burgonya dükünün 10.000 liralık mülküydüm,İngilizlere satılan …
İnandığım dinin büyücüsü ve sapkınıydım, üstelik İngiliz din mahkemesi Rouen’de…
Savaşı kazanan şeytandım.Charles’in desteklemediği ülkemde unutulan ve 500 yıl sonra Azize olan ben , diri diri yakılarak öldürüldüm…
Yurttaşlıksa ülkeme benden 379 yıl sonra gelmiş , sonradan duydum…
Olgu Temiztürk :5

16 Ağustos 2011 Salı

Frida

“ Başıma gelen en kötü olay , yaşadığım kaza ve Diego idi. “ 19 yaşında geçirdiğim otobüs kazası belki de hayatımda dönüm noktasıydı. Belli bir müddet yatağa bağımlı kaldım. Annemin ben sıkılmayayım diye tavana astığı aynalar sayesinde bol bol portremi çizmeye başladım. Belki de en iyi yapabildiğim şey buydu. Evet evet buydu, çünkü yalnızdım ve en iyi tanıdığım kişi kendimdi. Ve …..

Diego …” Diego benim her şeyimdi benim Diego’m derdim ona oysa o hiçbir zaman benin olmadı. O hep kendisinindi bense onun.”

Beni bir çok kişiyle aldattı, kız kardeşim de buna dahil. Bunun üzerine onun birlikte olduğu kadınlarla ben de ilişkiye girdim. Ki onlarda bulup da ben de bulamadığı şey neydi, çok merak ediyordum.. Bunun yanı sıra bir çok erkekle de ilişkim oldu.

Aslında … aslında ben hep özgürlükçü ve hoşgörülü olmaya çalıştım. Hepimizin bir kere dünyaya geldiğini düşünüyordum. Yine de acı çekiyordum ve suçluluk duyuyordum. Özgürlükçü biri olarak böyle acı çekmem bana yakışmazdı.

Günlüğümdeki “ çıkış yolunun güzel olacağını ve asla geri dönmeyeceğimi umarım “ satırları ise son sözlerim oldu.

Asiye Kemik

12 Ağustos 2011 Cuma

Virginia Woolf

Çok da zor olmamalıydı düşündüklerimizi kağıda aktarmak,ben de yazdım.Annem gibi...Vanessa ise renklere bürüdü çocukluğumuzu gençliğimizi...
'Mrs.Dollaway çiçekleri kendisinin alacağını söyledi.'
Leonard,az seviştiğim,çok sevdiğim...Kadın yüzümün tanığı,ilaçlarımın takipçisi,bir intihar mektubu mirasçısı...
'Eğer biri beni kurtarabilseydi,O sen olurdun.'
Bloomsbury,kitaplarımı derleyen toplayan kapaklarda Vanessa renkleri...Kendine ait bir odada bir kadın vücudu...
Kadın Shakespeare'leri öldüren erkeklere inat!
'Para kazanın,kendinize ait bir oda ve boş zaman yaratın,ve yazın.Erkekler ne der diye düşünmeden yazın!'
Su cebimdeki taşlar kadar soğuk!